Yapay Zeka ve Robot Teknolojisi | Robotlar Zeki Olabilir Mi? | Açık Kaynak Podcast #8

15 Jun 2025

Yapay Zekâ ve Robotlar: Zihin, Beden ve Bilinç Üzerine Derin Bir Yolculuk

Yapay zekâ (AI) ve robotik, hem akademik dünyada hem de popüler kültürde sıkça iç içe geçmiş kavramlar olarak yer alıyor. Ancak bu iki kavram, özünde birbirinden oldukça farklıdır. Açık Kaynak Podcast’in bu bölümünde Vorga ve Egehan, Duru’nun moderatörlüğünde bu farkları ele alıyor, bilimkurgudan sinemaya, etik sorulardan teknolojik gelişmelere kadar geniş bir perspektif sunuyor.

Yapay Zekâ Nedir, Robot Nedir?

Yapay zekâyı “zihin”, robotu ise “beden” olarak düşünebiliriz. Bir robot, her zaman zeki olmak zorunda değildir. Çamaşır makinesi, mutfak robotu gibi cihazlar da birer robottur fakat yapay zekâ barındırmaz. Öte yandan, yapay zekâ bir fiziksel beden olmadan da çalışabilir. Örneğin bir dil modeli ya da sesli asistan, herhangi bir “robot bedene” sahip olmadan zeki gibi davranabilir.

Etimoloji: “Robot” Nereden Geliyor?

“Robot” kelimesi Slav kökenlidir ve “rabota” sözcüğünden türemiştir. Rabota, “zorunlu iş” anlamına gelir. 20. yüzyılın başında Çek yazar Karel Čapek’in oyununda ilk kez kullanıldı. Ancak kavramı popülerleştiren kişi Isaac Asimov oldu. Asimov’un üç robot yasası, hem felsefi hem de teknik literatürde hâlâ önemini koruyor.

Bilimkurgu, Sinema ve Yanıltıcı Robot Temsilleri

Hollywood filmleri, yapay zekâyı sıklıkla robotlar üzerinden anlatır. Bu da kavramsal bir bulanıklığa yol açar. Terminator, Ex Machina, Her, Blade Runner gibi filmlerde robotlar ya düşman ya da insan gibi duygusal varlıklar olarak karşımıza çıkar. Bu temsillerin çoğu gerçeklikten uzak ve hayal gücünün ürünüdür.

Scarlett Johansson’ın sesiyle tanınan “Her” filmindeki AI karakteri, insanlarla duygusal bağ kurabilen bir yazılım olarak karşımıza çıkar. Fakat filmde bahsedildiği gibi, bu tür bir bilinç veya özgür irade henüz teknolojik olarak mümkün değildir.

Robotlar Ne Kadar Zeki Olabilir?

Robotların zeki olabilmesi, yapay zekâ ile entegre olup olmamalarına bağlıdır. Kural bazlı çalışan robotlar (rule-based systems), belli görevleri yerine getirebilir ama “akıl yürütemezler”. Yapay zekâ içermeyen bir robot, kendi iradesiyle hareket edemez.

Podcast’te bu konuya dair dikkat çekici bir yorum: “İnsanların bile özgür iradeye sahip olup olmadığı tartışmalı iken, veriye ve algoritmaya dayalı sistemlerin iradesi olabilir mi?”

Bu tür sorular, sadece teknolojik değil aynı zamanda felsefi düzeyde de değerlendirilmeli.

Zekâ Tanımı: Emergent Intelligence Nedir?

Sam Altman'ın da sıklıkla değindiği bir kavram olan "emergent intelligence" (ortaya çıkan zekâ), sistemin karmaşıklığı arttıkça yeni yeteneklerin kendiliğinden oluşabileceği fikrine dayanır. Yani zeka, veriye dayalı bir eğitim süreci sonunda “beliren” bir özellik olabilir.

Podcast'te bu noktada örnek verilen bir film olan I Origins, evrimsel süreçleri ve zekânın biyolojik kökenlerini konu alarak bu düşünceyi sinematografik olarak işler.

Yapay Zekâ Kedimiz Kadar Bile Zeki Mi?

Yann LeCun’un “Yapay zekâ, bir köpek kadar bile zeki değil” ifadesi podcast’te detaylı şekilde tartışılıyor. LeCun’a göre yapay zekâ, insan veya hayvan zekâsının çok gerisindedir çünkü hâlâ sınırlı veri ve komutlara dayalı olarak çalışmaktadır.

Zekâ sadece matematiksel işlem gücü değil; çevreyi tanıma, öğrenme, hafıza, bağ kurma, empati gibi çok sayıda birleşenden oluşur. Bu anlamda bir köpek, bir AI sisteminden çok daha çevik ve öğrenme odaklı davranabilir.

Embodied Intelligence Nedir?

Embodied Intelligence yani "bedenleşmiş zekâ", zekânın fiziksel bir varlıkla bütünleşmiş formudur. Bu kavram, robotik sistemlerin yalnızca yazılım değil, aynı zamanda donanım üzerinden de çevreyle etkileşime geçmesini ifade eder.

Bu tür sistemlerde sensörler, kameralar ve motor becerileriyle desteklenen AI algoritmaları, gerçek dünya koşullarında çok daha verimli sonuçlar verebilir.

Internet of Things (IoT) vs. Agents of Things

Podcast'te IoT kavramının pazarlama tarafından nasıl kurgulandığı da ele alınıyor. Nesnelerin interneti, basit ev aletlerinin internete bağlanarak verimliliği artırmasını hedefliyordu. Ancak gerçek hayatta birçok ürün sadece ‘bağlı’ kaldı, ‘akıllı’ olmadı.

Akıllı süpürgelerin bu kadar tutulmasının nedeni, fiziksel olarak doğrudan gözlemlenebilir bir işlev sunmaları. Öte yandan, buzdolabından tweet atmak gibi pazarlama kampanyaları başarısız oldu çünkü kullanıcı ihtiyacına hizmet etmiyordu.

Yeni Nesil Girişimler ve Robotik Yatırımlar

Podcast’te ayrıca Theranos skandalından Elizabeth Holmes’un yeniden sahneye çıkışına kadar birçok girişim hikayesi de konuşuluyor. Holmes’un yeni bir sağlık girişimi kurması ve milyarlarca dolarlık yatırım alması, teknolojik algının ne kadar hızlı değiştiğine dair dikkat çekici bir örnek olarak veriliyor.

Aynı zamanda WeWork kurucusunun blockchain tabanlı “akıllı ev” projesi, yapay zekânın gayrimenkul ve yaşam alanı tasarımı üzerindeki etkilerine de dikkat çekiyor.

En Sevilen Robotlar: Bilimkurgudan Gerçek Hayata

Bölümün sonunda ekip favori robotlarını paylaşıyor. Asimov’un meşhur R. Daniel karakteri, Star Wars’tan R2-D2 ve C-3PO, hatta Kanal 7’deki çocukluk robotları bu bölümde anılıyor.

Bu, teknolojinin yalnızca bir mühendislik konusu değil, aynı zamanda kültürel bir fenomen olduğunu bir kez daha hatırlatıyor.

Sonuç: Yapay Zekâ Nerede Başlar, Robot Nerede Biter?

Yapay zekâ ve robot kavramları gelecekte daha da iç içe geçecek. Ancak bugün için bu iki kavramı zihinsel ve fiziksel yetiler bağlamında ayrı ayrı düşünmek daha sağlıklı. Bilinç, özgür irade ve etik sınırlar üzerine yapılan bu derin tartışmalar, sadece teknoloji dünyasını değil, insanın kendisini anlamasını da şekillendiriyor.

Oops! Something went wrong while submitting the form.